Türkiye'nin gizli hazinelerini ortaya çıkaran kapsamlı bir çalışma, 154 mağaranın tabiat varlığı olarak tescillendiğini duyurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen 15 yıllık araştırma, mağaraların jeolojik ve ekolojik özelliklerini detaylı bir şekilde ortaya koydu. Ankara'daki Tulumtaş, Kastamonu'daki Eşekçukuru, Konya'daki Suçıktı ve Diyarbakır'daki Bozoba mağaraları da dahil olmak üzere, bu tescille koruma altına alınan alanlar, biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip. Araştırmacılar, mağaralarda 20 farklı yarasa türü, 4 kemirgen türü ve 6 etçil memeli türü tespit etti. Bu türlerin birçoğu, Habitat Direktifi ve Bern Sözleşmesi'nin yanı sıra Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altında. Ayrıca, su samuru gibi sulak alan indikatör türlerinin yanı sıra gelincik, tilki, çakal, sırtlan, ayı, sansar, oklu kirpi, kaya faresi ve kaya uyurusu gibi memeli türlerinin de mağaraları kullandığı keşfedildi. Bazı mağaralarda farklı kurbağa ve balık türleri ile 3 mağarada ise yüksek koruma statüsüne sahip 2 farklı semdender türü tespit edildi. Tespit edilen 30'dan fazla memeli türü, Türkiye'nin biyoçeşitlilik zenginliğini gözler önüne sermektedir. Koruma bölgeleri oluşturularak hem turizm potansiyeli geliştiriliyor hem de ekosistemlerin korunması sağlanıyor.
154 Mağarada 30 Memeli Türü Keşfedildi!

İçindekiler
Türkiye'nin gizli hazinelerini ortaya çıkaran kapsamlı bir çalışma, 154 mağaranın tabiat varlığı olarak tescillendiğini duyurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen 15 yıllık araştırma, mağaraların jeolojik ve ekolojik özelliklerini detaylı bir şekilde ortaya koydu. Ankara'daki Tulumtaş, Kastamonu'daki Eşekçukuru, Konya'daki Suçıktı ve Diyarbakır'daki Bozoba mağaraları da dahil olmak üzere, bu tescille koruma altına alınan alanlar, biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip. Araştırmacılar, mağaralarda 20 farklı yarasa türü, 4 kemirgen türü ve 6 etçil memeli türü tespit etti. Bu türlerin birçoğu, Habitat Direktifi ve Bern Sözleşmesi'nin yanı sıra Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altında. Ayrıca, su samuru gibi sulak alan indikatör türlerinin yanı sıra gelincik, tilki, çakal, sırtlan, ayı, sansar, oklu kirpi, kaya faresi ve kaya uyurusu gibi memeli türlerinin de mağaraları kullandığı keşfedildi. Bazı mağaralarda farklı kurbağa ve balık türleri ile 3 mağarada ise yüksek koruma statüsüne sahip 2 farklı semdender türü tespit edildi. Tespit edilen 30'dan fazla memeli türü, Türkiye'nin biyoçeşitlilik zenginliğini gözler önüne sermektedir. Koruma bölgeleri oluşturularak hem turizm potansiyeli geliştiriliyor hem de ekosistemlerin korunması sağlanıyor.